Yunus Erdoğan
9 Aralık 2018, Pazar
Bismillahirrahmanirrahim
Hamd Allah’a, selam, O’nun seçilmiş kullarının üzerine olsun…
Sıcak bir yaz günü adamın biri buz satıyor, bir yandan da bağırıyordu:
Sermayesi tükenen adama yardım edin! Sermayesi tükenen adama yardım edin!
Adam bu sözünde haklıydı. Zira buz durmadan eriyip yok oluyordu. Oradan geçmekte olan büyük veli Cüneyd-i Bağdadi, bu sözleri duydu ve bir an durakladı, düşünmeye başladı. Yavaş yavaş benzi sarardı ve olduğu yere yığılıp kaldı. Etrafına insanlar toplandı ve bir süre sonra Cüneyd-i Bağdadi kendine geldi. Ne oldu sana böyle, dediler. O da cevap verdi: "Tükenmekte olan, adamın bahsettiği buz değil, benim ömrümdür."
Hepimiz zamanın su gibi geçip gittiğini söyleriz. Ömür de zamanla birlikte akıp gidiyor. Tükeniyor, tüketiyor. Ömrümüz tükenirken nelerle uğraştığımıza, Allah için neler yapabildiğimize bakmamız gerekiyor. Fani olan dünya hayatı mı? Ebedi olan ahiret yurdu mu? Sermayemizi tükettiğimiz harcadığımız yer neresi. O zaman gelin sermayemiz tükenmeden birbirimize yardım edelim. Salihlerle, Sıddıklarla birlikte olmaya çalışalım. İmanımızı artıralım. Ömür sermayesini en iyi, en lüzumlu şekilde kullanalım. Birisi öyle diyor: "Ömür sermayesi pek azdır; lüzumlu işler pek çoktur."
Hepimiz lüzumlu olan işlerimize iyi bakalım, ömür sermayesi tükenmeden heybemizi iyiliklerle, güzelliklerle doldurmanın yollarını arayalım. Bir iş kurmak adına biriktirmeye çalıştığımız sermaye için canla başla nasıl mücadele ediyorsak, hiç bir şey yapmadan Allah'ın bize verdiği ömür sermayesini en iyi şekilde değerlendirelim.
Kainatta bir dakikayı bir saniyeyi satın alacak para bilmiyorum. 1 senenin kıymetini sınıfta kalan, 1 ayın kıymetini erken doğuran kadın bilir,1 haftanın kıymetini dergi çıkartan, 1 saatin kıymetini sevgilisini uğurlamak üzere peronda oturan bilir, 1 dakikanın kıymetini uçağını son anda kaçıran 1 saniyenin kıymetini ölümden son anda kurtulan, 1 salisenin kıymetini gümüş madalya alan bilir. İnsanın satın alamayacağı tek şey zamandır, ama bozuk para gibi harcıyoruz. Sanki sonsuz bir yaşam önümüze sunulmuşçasına İmamı Rabbani sonsuzluğu tanımlarken şöyle diyor; Bir dünya gibi bir milyon dünya olsa, ağzına kadar buğday dolu olsa ve bir kuş bin sene de bir tane buğday yese bunlar biter ama sonsuzluk bitmez. O zaman bu dünya hayatının değil ahiret hayatının sonsuz olduğunu unutmamak gerek ve buna göre yaşamak, zamanın kıymetini buna göre bilmek gerek.
Ey! hüsranda olan insan, ömür sermayen gözlerinin önünde avuçlarından kayıp gidiyor. Artık kendine gelme zamanı değil midir? Yardımlaşma zamanı değil midir? İman etmenin, salih amel işlemenin, Hakk'ı ve sabrı tavsiye etmenin zamanı değil midir? Artık vahdeti sağlama ve hep bir araya gelme zamanı değil midir? Sermayen olan fabrikan her geçen gün iflasa daha çok yaklaşıyor mücadele etme zamanı değil midir?-iflas erteletme şansın yok iyi düşün- Sermayesi tükenen adama yardım etme zamanı değil midir?
Hiçbir nefis, Allah’ın emri olmadan ölmez; (bu) belirlenmiş bir yazıdır. Kim dünya mükafatı isterse, dünya mükafatından ona veririz ve kim ahiret mükafatından isterse, ona da ahiret mükafatından veririz. Yakında şükredenleri mükafatlandıracağız. (Al-i İmran, 145)