Müslümanların İdeali
Müslümanların amacı ve hedefi Müslüman’ca yaşamak. İslâm’ın gereklerini yerine getirmek. İslâm salt ibadetlerden oluşmuyor. Hayatın bütünü bir ibadet bilinciyle yaşanır. Her hâl ve davranış belli bir disiplin gerektirir. Bunun yasaları ve kuralları yoktur. Hayatın kendisi doğal bir disiplindir. Kuralsızlığı kuralıdır. Bu, asla onun ruhuna aykırı gelecek bir yaşama biçimi değil.
Günümüz zihni karmaşasında Müslümanlar yol ve istikametlerini yitirdiler. Ya da artık ideal ve amaçlarından vazgeçtiler. İdeal ve amaç çıkara dayalı. Bu da onu ilkesizliğe götürüyor. Yeri ve konumu neresidir artık belirsiz. Dalgalara kapılmış gidiyor. Daha önceleri “İslâmcı” diye tanımlanan ve belirlenen yol istikametinin çok uzağında ve tamamen dışında. Şöyle ki, Batılılaşma sürecinden beri ciddi bir çatışma yaşanıyordu. Yerini belirleme ve orada durma çabası ağırlıktaydı. İbadetlerin yanında ciddi anlamda bir hayat mücadelesi için yaşanıyordu. En küçük ayrıntıya değin özenliydi.
İlginçtir ki sosyolojik bir değişim yaşanıyor ve bu, ırkçılığa doğru evriliyor. Irkçılığın idealin kimi yaklaşımları belli bir tatmin getiriyor olmalı ki insanlar hızla oraya doğru kayabiliyorlar. Muhafazakâr partiden ırkçı bir partiye geçebiliyorlar. Kitleler daha çok öncülere bakarlar, ona göre de tutum belirlerler. Özellikle kişiler bir puta dönüştürülmüş ise ondan bir türlü vazgeçmiyorlar. Çünkü o kişinin her kararı tartışılmaz oluyor. Bu da zihinlerin artık ideallerinden uzaklaşmasının bir karmaşası oluyor.
Milli Gazete yazarı Ali Haydar Haksal'ın bugünkü yazısına buradan ulaşabilirsiniz.
Bu haber toplam 516 kez ziyaret edildi.
Yorum Ekle
Adınız / RumuzYorumunuz