VİCDANIN EKSEN KAYMASI

Musab Altunkaynak

20 Kasım 2018, Salı

Oynuyorlar. Vicdanlarımızın genetiğiyle oynuyorlar. Ama bunu kurallara uygun yapıyorlar. Merhametli insanlarda vicdanın hız kontrolü pek yoktur, malum. Hele ki bu insanlar ebeveynler ise. Onlar için iyi-kötü, yerli-yersiz her tepkinin nedeni sevgi ve merhamettir. Kızarlar merhametten, üzülürler merhametten, severler yine merhametten.

En samimi duygudur merhamet. Günümüzde fazlasından şikayet edecek hali yok insanlığın. Bilakis en çok ihtiyaç duyulan meziyetlerin başında gelir. Öyle ki; merhamet yüksek hızlı bir araç olsa, vicdan sahibi her olgu ve varlık ona yol vermek için sağa çeker. Led ışıklı uyarı levhalarında “Yavaş!” yerine “Daha hızlı!” yazar/yazmalı. Işıklar her zaman yeşil yanar. Rüzgar, sürtünme kuvvetini ihmal eder. Yolda çevirme yapmak suretiyle merhamete set çekmeye kalkan her unsur, salgılanan her hormon, dünyadaki geri kalan her varlığın gözünde yol güvenliğini sağlayan güvenlik görevlisi değil, yol kesen eşkıya olur. O ki emir kuludur, beşerin oto kontrol merkezinin emirlerini uygular; lakin yine de suçlu, tüm duygular nezdinde yine odur. Kimsenin bu duyguların yönetim merkezine, yani işi esas yaptırana direkt olarak ulaşmak mümkün olmadığı için hedef tahtasındakiler emir kulları olur. Zamanla da güvelik kuralları, vicdanın yolu hızla kat etmesi için değil, onunla hiç karşılaşmamak için uygulanmaya çalışılır. O saatten sonra esas amaç vicdan değil bencillik olur. Soyut duyguların temelinden başlayan bu asayiş bozukluğu, vücudun azalarıyla buluştuğunda vicdan ve merhamette eksen kayması meydana gelir.

Geçtiğimiz günlerde iş seyahati için hava alanında kulak misafiri olduğum bir telefon görüşmesi, toplumda yaygınlaşmaya başlayan merhamet yamulmasının açık bir tezahürüdür. Ülkenin bir süredir içerisinde bulunduğu ekonomik bozukluk ve kaynak arayışları, bütçe ayırt etmeksizin her aile ve aile bireylerini doğrudan etkilemiş, birçok şirket iflasını açıklamış veya işleyişini yavaşlatmaya hatta durdurmaya kadar gitmiştir. İşsizliğin artmasına da sebebiyet verebilecek bu durum, özellikle halkın gözünde “devletin mali kaynak arayışında” olduğu söylemini hızla yaymaya başlamasına yetmiş ve toplum içerisinde adeta bir fikir birliği niteliğinde bilgi değeri taşımaya başlamıştır. Toplum, devlet bürokrasisinin bu tarz olumsuzluklar karşısında alacağı refleksleri ve alacağı adımları ezberlemiş olacak ki, bu konuda hem fikir olmak çok da zor olmadı. Zira ilan edilen bedelli askerlik yasası da bu şekilde olduğu düşünülen hamlelerden bir tanesi. Bir diğeri de, ulusal ve özel kanallara da haber olarak servis edilen “trafik cezaları”.

Paragrafın başında kulak misafiri olunan telefon görüşmesinin içeriği, bir annenin evladı tarafından hava alanına bırakılıp dönerken, annesinin evladına dönüş yolunda dikkat etmesi gereken telkinlerden ibaret aslında. Ancak aslında toplumun nezdinde tabulaşmış ve klasikleşmiş “Yavaş git, dikkatli ol, varınca haber ver” telkinleri yerine “Oğlum hız yapma ceza kesiyorlarmış. Emniyet kemerini de tak, kamera da varmış yolda. Yüksek cezalar kesiyorlar oğlum. Hadi güle güle.” şeklinde biten bir tlefon görüşmesine şahit oldum. Ne sağ salim gitmesi temennisi vardı telefon görüşmesinde ne de giderken sağına soluna bakması yönünde bir uyarı. Belki de her gün yaşanan bunun gibi binlerce yamulmuş diyalog, artık yadırganmıyor da ülkede. Trafik kuralları elbette uyulması gereken bir kuraldır. Ancak bunun cezai ehliyetinin sadece belirli dönemlerde ve abartılı bir şekilde devreye konulması tartışmaya bile açık olmayan apaçık bir suistimaldir.

Demem o ki, devletin mali kaynak arayışları, ters şeride giren ve son sürat üzerine gelen bir annenin vicdanıyla kafa kafaya çarpıştı. Sonrasında evrensel dokunulmazlığa sahip bir vicdan, merhamet trafiğinden men edildi. Eğer önlem alınmazsa, trafik kuralları daha bir çok vicdanı zihinlerden men etmeye fazlasıyla müsait. Trafik Kuralları, istismardan ve ranttan beslenen “Trafik Kralları” getirmesin meydana. Sadece hayatların korunmasına hizmet etsin. Şayet bu kurallar da çiğnenmek için belirlenen kurallar kategorisine eklenirse eğer, gerektiğinde devleti ayakta tutmak için canını sakınmayan bir toplumdan kural düşmanı birer oluşum meydana gelmesi kaçınılmaz olacaktır.

Vicdanlara ses verenlere dua edelim, vermeyenleri Allah’a havale edelim. #AloDua

Dua ile…

Yorum Ekle

Adınız / Rumuz

Yorumunuz