İpin Ucu Kaçınca
Milli Gazete yazarı Ali Haydar Haksal'ın bugünkü yazısını iktibas ediyoruz.
Siyasal gerilimlerin tırmandığı şu zamanda hiçbir şey normal seyretmiyor. Gerilimler dorukta. Sonuçların nereye varacağı hesaplanmadan, ağızdan çıkanlar, gereksizlikler, fazlalıklar, boş ve amacı aşan sözler havada uçuşuyor. Artık hiçbiri kementle yakalanacak gibi değil. Havada uçuştukça tam bulanık, karışık, puslu bir hava oluşturuyor.
Kimi zaman bilinçli yapılan ve bir amaca dönük olan çıkışlar sözler öyle bir hâle geliyor ki ortamı iyice karmaşıklaştırıyor.
...
Aynı milletten olduğumuz, renk ton ve düşünce farklılıklarımızın olduğu hesaba katılmıyor. Milleti birbirine hasım kılmak, ayırmak, ötekileştirmek basit çıkar duygularıyla daha da uzaklaştırıyor.
Bu millete yazık oluyor.
Bu milletin birbiriyle buluşacağı ortak o kadar çok şeyleri var ki, bunlar görmezlikten geliniyor ve hatta uçurumların derinleşmesine nedenler oluşturuluyor.
Şu ölümlü dünyada hiç kimse kalıcı değil. Yapıp ettikleri olumlu ya da olumsuzlukların sonuçları elbette kişileri bir gün bir yerde bulacağı kesin.
...
Dünyayı kendinden ibaret sananların kibrinden uzak durulmalı. Her insan ölümlüdür, her insanın yapıp edecekleri bir yere kadardır. Allah’ın en sevgili kulları bile belli bir ömür yaşadı şu dünyada. Efendimizin açtığı yol yürüyüşünü kendine ölçü alanlar, onun gibi güvenilir ve inanılır kimseler gibi olmaya bakılmalı.
Dünya sultanlarının hiçbiri burada kalmadı. En zalimleri de en adil ve merhametli olanları da belli bir süre yaşayabildi. İyilik ve güzellik tohumları ekenler bu dünyada karşılıklarını alabildikleri gibi almasalar bile ötede mutlaka alacaklarından kuşku yok. Bu dünya saltanatı ve nimetleri için bu kadar kaosa, gerilime gerek var mı? Yeryüzüne iyi ve güzellikler saçmaktan başka hiçbir seçeneğimiz yok bizim. En iyisi biz işimize bakalım.
Yazının tamamına ulaşmak için lütfen tıklayın...
Bu haber toplam 1148 kez ziyaret edildi.
Yorum Ekle
Adınız / RumuzYorumunuz