İbrahim Emiroğlu Hoca'ya İtibarı İade Edilmeli!
Son günlerde, kendisine atılan iftiralardan ötürü linç edilen ve görevinden uzaklaştırılan Prof. Dr. İbrahim Emiroğlu için Yusuf Kaplan'ın kaleme aldığı yazıyı sizlerle paylaşıyoruz.
Yüreği ülkesi için, mazlum Müslüman coğrafya için, insanlığın geleceği için atan bir ilim ve fikir adamı.
Yüzlerce konferans vermiş, gençlerin elinden tutmuş, çoluğunu çocuğunu ihmal etme pahasına yürek ülkesinin çocuklarını, öncü kuşaklarını yetiştirmek için gecesini gündüz yapmış bir dava adamı.
Lekesiz bir insan.
Güzel bir insan.
İlminin hakkını veren, zekâtını vermek için her tür zorluğa göğüs geren, fikir çilesi çeken, mantık bilimini Mevlânâ üzerinden tasavvufu okuyarak yeniden inşa eden, mantığı bir gönül coğrafyası diline dönüştürme cehdi gösteren bir gönül insanı.
İbrahim Emiroğlu Hoca’dan söz ediyorum.
İzmir’de öğrencilik yıllarımızda bizim istikametimizin belirlenmesinde, fikir dünyamızın şekillenmesinde ve zenginleşmesinde rolü olan bir Ağabey, Emiroğlu Hoca.
Zamanını, ilmini, kardeşliğini, derdini herkesle paylaşmaktan çekinmeyen bir çilekeş, bir gariban.
İzmir’de müftülüğün düzenlediği bir Mevlid-İ Nebî toplantısında orta dereceli okulların öğrencilerinden oluşan bir topluluğa konferans veriyor.
Mantıkçı olduğu için sözü nasıl söylemesi gerektiğini çok iyi bilen bir insan.
Böyle bir insanın başına gelenler, ne kadar sürreel, absürt bir ülkede yaşadığımızı gösterecek cinsten, hatta ürpertici ve geleceğimiz adına düşündürücü.
Konferansta söylemediği sözlerden ötürü, Doğu Perinçek ekibine yakın Eğitim-İş Sendikası’nın gazıyla yalan haberlerle ve iftiralarla bazı gazetelerde ve sosyal medyada linç edildi İbrahim Emiroğlu Hoca!
İnanılır gibi değil gerçekten!
Yetmedi, üniversite yönetimi tarafından jet hızıyla görevinden uzaklaştırıldı!
Bütün bunlar olurken annemin vefatı nedeniyle tabir caizse, ceset gibi dolaşıyordum; dünyadan haberim yoktu!
Hâdiseyi Salı günü öğrendim. Küplere bindim.
Böylesine bir karakter suikastı ve ardından üniversitenin, medyada yayımlanan yalan haberleri ve iftiraları hiç sorgulamadan kendi hocasına kapıyı göstermesi, gelecek adına ürküttü beni!
Böyle bir hâdise, Boğaziçi, ODTÜ gibi üniversitelerde yaşanmış olsaydı, ülkede yer yerinden oynardı; rektör de, hocalar da, öğrenciler de hocalarına sahip çıkardı!
Ama burada tam tersi oldu.
İnsanın nutku kesilecek cinsten bir hâdise yaşandı burada.
Medyanın yalan haberleri ve iftiralarıyla tertemiz bir insanı linç etmesi yetmiyormuş gibi, Rektör’ün Emiroğlu Hoca’ya hiçbir şey sormadan görevden alması, işin tuzu biberi oldu!
Azgın bir azınlık, medyatik linçle insanların hayatlarını söndürebilecek kadar pervasız bu ülkede -hâlâ!
Dahası, bu ülkenin genelde muhafazakârları, özelde ise sözkonusu üniversite yönetimi, azgın azınlığın şiddetine boyun edebilecek kadar acınası bir zavallılık sergileyebiliyor!
İşte buna isyan edilir arkadaş!
Tertemiz bir insanın, garibanın bir insanın, yüreği ülkesi, mazlum Müslüman coğrafya ve insanlığın geleceği için atan bir ilim adamının maruz kaldığı karakter suikastı ve cellatların önüne atılma ruhsuzluğu ve hoyratlığı insanı çileden çıkarıyor gerçekten!
Yalan haberleri yapan, iftiraları sosyal medyada yapan kişi ve kurumlardan hukuken hesap sorulmalıdır!
İkincisi, Rektör’ün sergilediği utanç verici tavırdan ötürü Rektör’den hesap sorulmalı hatta Rektör görevden alınmalıdır!
Laikle ilgili en küçük tartışmalı laf eden rektörler jet hızıyla görevlerinden alınmadı mı bu ülkede bugüne kadar!
Hükümet de, halk da, üniversite de, YÖK de İbrahim Emiroğlu Hoca’ya sahip çıkmalı, Rektör hesap vermeli!
Bu ülkenin hâs çocuklarının, lekesiz, gariban çocuklarının, güzel insanlarının sahipsiz olmadığı gösterilmelidir!
Bu haber toplam 563 kez ziyaret edildi.
Yorum Ekle
Adınız / RumuzYorumunuz